Ekolojik denge ve döngünün olumlu bir şekilde olabilmesinde biz insanlara büyük sorumluluklar düşüyor. Zeki, estetik ve güçlü yapılarımızdan ötürü, doğal olarak dünyaya hükmeden ve söz sahibi olan biz insanlar kontorülü elinde tutuyor.
Medeni bir hayat tarzı yaşayan insanlar buna paralel olarak modern bir şekilde kurulmuş olan şehirlerde, konutlarında yaşıyorlar. Hemen her sokakta rastladığımız sokak kedilerini bir çöp kutusunda hayli acıkmış bir halde yiyecek ararken, bazen bir duvarın üzerinde uzanmış dinlenirken görmek olağan bir şey olsa gerek.
Bu kedilerden rahatsız olan veya onların çirkin bir çevre imajı yarattıklarına inanların, bu sadece hayatta kalma içgüdüsü ile yaşayan ve insana köpeklerden sonra aslında en yakın hayvan türü olan kedilere nasıl bağırdıklarını ve hatta taşladıklarını görmek gerçektende çok acı.
Bu Kedilerin Eko Sisteme Katkıları Büyük
Özellikle gelişmiş Avrupa ülkelerinde sokak kedileri, tek tek toplanıp belediyelere ait olan hayvan barınaklarına götürülüyor. Bu uygulama neticesinde sokaklarında hiçbir kedinin olmadığı bu gelişmiş ülkelerde hızla üreyen fare ve lağım fareleri sokakları, bahçeleri ve sokakları işgal etmiş durumda.